Bölge barolarından Rojin Kabaiş için ortak açıklama: Dosyadaki eksiklikler, soruşturmanın ciddiyeti konusunda ciddi şüpheler yaratıyor

“`html

11 bölge barosu, Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne dair Van Barosu Kadın Hakları Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi. Van Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Mariye Bildirici Borazan, “Rojin Kabaiş’in dosyasında henüz bir şüpheli belirlenmemiş, bilirkişi raporu temin edilmemiş, Rojin’in telefon verilerine ulaşılamamış ve cansız bedenindeki DNA örneklerinin kimlikleri saptanamamıştır. Bu eksiklikler, yürütülen soruşturmanın ciddiyetine dair ciddi kaygılar uyandırmaktadır,” şeklinde konuştu.

Van, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa, Batman, Mardin, Şırnak, Iğdır, Muş, Tunceli ve Bitlis Barosu, Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü üzerine ortak bir açıklama yaptı. Van Barosu Kadın Hakları Merkezi’nde gerçekleştirilen bu açıklamaya; DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Neslihan Şedal ve DEM Parti Van İl Eş Başkanı Gülşen Kurt başta olmak üzere çok sayıda avukat katıldı.

Yapılan ortak açıklamada, “Rojin Kabaiş ve diğer şüpheli ölen kadınlar için buradayız. Şüpheli kadın ölümlerinin aydınlatılması amacıyla hukuksal mücadelemiz sürecek,” ifadesi yer aldı.

Açıklamayı okuyan Van Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Mariye Bildirici Borazan, konuya dair detayları şu şekilde ele aldı:

“Rojin Kabaiş’in kaybolmasından 18 gün sonra cansız bedeni bulunmuştur. İlk andan itibaren Van Barosu Kadın Hakları Merkezi, dosyaya dahil olmuştur. Ancak dosyadaki kısıtlılık kararı ve soruşturmanın gizliliğini sağlamak amacıyla kamuoyuyla paylaşılan bilgiler sınırlı kalmıştır. Müşteki vekillerine teslim edilmeyen evrakların bazı haber kanallarınca yayımlanması ve Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu kanallara yaptığı açıklamalar, kısıtlılık kararının özellikle avukatlar üzerinde uygulandığını göstermektedir. Dosyada sunulan dilekçeler ve sosyal medya faaliyetleri ile kısıtlılık kararının kaldırılması gerektiği vurgulanmıştır. Bu kararın kaldırılması, dosyadaki eksikliklerin tespit edilmesi ve çözüm yollarının bulunması açısından önemlidir. Hukuki gerekçeler sunulmadan alınmış bir kararın hukuka aykırı olduğu aşikardır.”

“Bu şüpheli kadın ölümü, intihar olarak kapatılmayı gerektiren bir durum değildir.”

Yukarıda belirtilen nedenlerle yasal amacının ötesine geçtiği açık olan bu kısıtlılık kararının iptali talebimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz. Rojin Kabaiş dosyasına ilişkin ilk Adli Tıp Kurumu (ATK) raporu, birçok eksikliğe sahiptir. Tespit edilen hususların giderilmesi amacıyla başvurular dosyada yer almaktadır. Yapılan itirazlar üzerine alınan ek rapor neredeyse hiçbir soruya yanıt vermemekte ve yalnızca sonuç kısmının değiştirilmesiyle, sanki dosyada daha fazla bilgi bulunmaması ve soruşturmaya devam edilmesinin gereksiz olduğu intibası yaratacak şekilde hazırlanmıştır. Tek değişiklik, Rojin’in kaybolduğu günde suda kalma süresinin uyumlu olduğuna dair bilgidir. Bu raporun kabul edilmesi mümkün değildir. Ek rapora ilişkin yapılan talepleri ve itirazları dosyaya ilettik. Başta haber kanalları olmak üzere, sosyal medya platformlarında, intihar yönünde algı oluşturmaya yönelik çabaların devam ettiğini görüyoruz. Kısıtlılık kararı olmasına rağmen, Rojin’in intihar ettiği yönünde aramaların yapıldığı ile ilgili paylaşımlarda bulunan haber kanalları hakkında Van Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından suç duyurusunda bulunulmuştur.

ATK raporları, Rojin’in ölümünün intihar mı, kaza mı yoksa cinayet mi olduğuna dair kesin bir açıklama sunmamaktadır. Suda boğulmanın nasıl ve hangi ortamda gerçekleştiği de belirsizdir. Bu koşullarda, bu şüpheli kadın ölümünün intihar olarak değerlendirilemeyeceğini ifade etmek isteriz. Her bir şüpheli kadın ölümü, maddi gerçeklik netleşene dek soruşturulmalıdır. Kaybolma olaylarının ilk günleri son derece kritik öneme sahiptir. Kayıpların şüpheli ölümlere dönüşmemesi ve olası delillerin kaybolmaması açısından, savcılığın ilk günlerde yapmış olduğu ihmaller daha önceki açıklamalarımızda vurgulanmıştır. Sadece intihar olasılığı üzerinde durulması, bu ihmalleri doğurmuştur. Herhangi bir şüpheyi ortadan kaldıran deliller ile desteklenmediği sürece, Rojin’in intihar ettiğine inanmamız mümkün değildir ve ölümünün aydınlatılması için mücadelemize devam edeceğiz.

“Ayrıntılı rapor, yakında kamuoyuna açıklanacaktır.”

Henüz dosyada bir şüpheli belirlenmemiş, bilirkişi raporu alınmamış, Rojin’in telefonundaki veriler aktive edilmemiş ve cansız bedenindeki DNA örneklerinin sahipleri saptanamamıştır. Bu eksiklikler, yürütülen soruşturmanın ciddiyeti konusunda kaygı uyandırmaktadır. Van Barosu tarafından yapılan işlemler ve erişilebilen dosya içeriği hakkında ayrıntılı bir rapor, önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşılacaktır. Ayrıca, bölge barolarının düzenli aralıklarla toplanmasına karar verilmiştir. Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet konularında ortak mücadele yolları üzerinde durulmuş ve hukuki sorunların çözümüne dair görüşler paylaşılmıştır. Bu iş birlikleri sayesinde, kadına yönelik şiddet dosyalarında daha etkili bir kamuoyu oluşturulacak ve dosya takibi sistematik bir şekilde gerçekleştirilecektir.

Van, Diyarbakır, Mardin, Gaziantep, Şırnak, Bitlis, Tunceli, Şanlıurfa, Batman, Iğdır ve Muş baroları olarak, Rojin Kabaiş dosyasına dair her türlü desteğe ve hukuki mücadeleye katkı sunmaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Katılım gösteren her baroya, sivil toplum kuruluşlarına ve meslektaşlarımıza teşekkür ederiz.” (ANKA)


Hayatınızın aşkını bakteriler seçiyor olabilir mi; bilim insanı Ali Rıza Akın anlatıyor | Bakterin Kadar Yaşa

Günün öne çıkan haberleri…

TIKLAYIN – DEM Parti heyetinin siyasi parti ziyaretlerinde neler konuşuldu, yol haritasında neler var?

TIKLAYIN – Mehmet Y. Yılmaz | Erdoğan gölgede kalmaya kararlı
TIKLAYIN – Ertuğrul Özkök: Yılın ilk tuhaf Netflix sorusu; son 1 yılda kaç ay yaşlandınız?
TIKLAYIN – Benzine zam geldi: Fiyatlar gece yarısı güncellendi

“`

Related Posts

Salim Güran, Yüksel Güran, Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında dikkat çeken karar

Narin Güran cinayetiyle ilgili Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, sanıklar Narin’in amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar’ın tutukluluk hallerine yapılan itirazları reddetti. Mahkeme Başkanı ise Yüksel ve Enes Güran’ın tahliye edilmesi gerektiği yönünde muhalefet şerhi koydu.

Kılıçdaroğlu’na ofis operasyonu: Mal sahibi ‘ihtiyaçtan’ satışa çıkardı

CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi görüşmelerini yürüttüğü ofis satışa çıkarıldı. Mülk sahibi tarafından ilana konulan villa, Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktan ayrılmasının ardından hem parti kurmayları hem de kamuoyunun dikkatini çeken bir adresti. Şaibeli kurultay davası ve etkileri sürerken yaşananlar Kılıçdaroğlu’nu ‘bezdirme’ çabaları olarak nitelendiriliyor.

Ümraniye’de iş yerine el bombası atıldı: Saldırıda 1 kişi yaralandı

İstanbul Ümraniye’de sabah saatlerinde bir iş yerine kasklı bir kişi tarafından el bombası atıldı, olayda iş yeri sahibi hafif yaralandı. Saldırganın bombayı atıp hızla uzaklaştığı belirlenirken, dükkanda maddi hasar oluştu. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı, yaralı iş yeri sahibi ayakta tedavi edildi.

Hamas: Ateşkes teklifini değerlendiriyoruz

Hamas: Ateşkes teklifini değerlendiriyoruz

AKP’li vekilin bu sözleri tepki çekti: ‘Peygamberimiz ve Cumhurbaşkanımız hassas noktalarımız’

TBMM Genel Kurulu’nda AKP Tekirdağ Milletvekili Mestan Özcan’ın konuşmasında kullandığı, “Bizler inançlı bir milletiz; kutsallarımız, değerlerimiz, Peygamber’imiz ve Cumhurbaşkanımız bizim en hassas noktalarımızdır” sözleri tepki çekti.

CHP’li Başarır’dan, Bakan Tunç ve Yerlikaya’ya ‘gözaltı görüntüleri’ tepkisi: ‘Yazıklar olsun, sizin göreviniz Saray’ın İletişim Başkanı gibi davranmak değil!’

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyon sırasında çekilen görüntülerin basına servis edilmesine tepki göstererek, “Tamamen düzmece bir soruşturmayla Cumhuriyet Halk Partisi’ne bir soruşturma yapıyor. Utanmadan, sıkılmadan bu görüntüleri alıyorlar. Bugün medyaya servis ediyorlar. Adalet Bakanı’na da İçişleri Bakanı’na da söylüyorum: Yazıklar olsun. Sizin göreviniz bu değil. Sarayın İletişim Başkanı gibi davranmak değil” dedi.