Bolu’daki otel yangını faciası ile işletmelerdeki denetim ve alınması gereken önlemlerin önemi bir kere ortaya çıkmış oldu. Bir denetimsizlik ve ihmalkarlık haberi de Muğla’dan geldi. 2006 yılında kullanıma açılan 950 metre uzunluğundaki binlerce aracın kullandığı Göcek tünelinde acil çıkış kapısının olmadığı ortaya çıktı.
Bolu’nun Kartalkaya ilçesindeki kayak merkezinde yer alan Grand Kartal otelinde zamanında alınmayan önlemler, kurumların denetimsizliği ve işletmenin ihmalkarlığı sonucunda 36’sı çocuk 78 yurttaşımız feci bir şekilde hayatını kaybetti.
Facianın ardından birçok işletmeye denetimlerin yapıldığı haberleri ile beraber işletmelerin de iş yerlerinde yönetmeliklere uygun bir şekilde önlemlerini almaya başladığı haberleri yayılmaya başladı. İhmalin can almasının ardından alınan önlemler kamuoyunda da ‘neden daha önceden önlem alınmadı’ sorusunun sorulmasına neden oldu. Hal böyleyken bir ihmalkarlık haberi daha ortaya çıktı.
950 METRELİK GÖCEK TÜNELİNDE BİR TANE BİLE ACİL ÇIKIŞ KAPISI YOK
2006 yılında kullanıma açılan 950 metrelik Göcek Tüneli özellikle sezonun yüksek olduğu zamanlarda binlerce sürücü tarafından yoğun bir şekilde kullanılıyor.
Turhan Doğu ise sosyal medya hesabından yayınladığı video ile Göcek Tüneli’ndeki ihmalkarlığa dikkat çekti. 950 metrelik Göcek Tüneli’ndeki 2 tüpten bir tanesinde acil çıkış kapısının olmadığı ifade edildi.
Tüplerden ilki 2006 yılında kullanıma açıldı, daha sonrasında ise Karayolları tarafından ikinci tüp yapılıyor. 2006 yılında kullanıma açılan tüpte yönetmelikte yer almasına rağmen bir tane dahi tüp bulunmuyor.
Ancak daha sonra Karayolları tarafından yapılan ikinci tüpte acil çıkış kapısı yer alıyor. Turhan Doğu ise konu hakkında çektiği videoda bu duruma tepki göstererek “Sağ taraftan geçenin hayatı ucuzken sol taraftan geçenin hayatı değerli midir?” ifadelerini kullandı.
Doğu’nun konu hakkında çektiği videoda kullandığı ifadeler şu şekilde:
“Uzun zamandan beri tüm Muğla, Göcek tünelinin fahiş fiyatlarını konuşurken bugün size bakılmayan bambaşka bir açıdan birkaç şey aktarmak istiyorum. Daha Bolu faciasındaki denetimsizlik ve ihmalkarlıklar ortada iken ve bunun acısını hala içimizde yaşarken Göcek tüneli ile alakalı bazı noktaları size hatırlatmak zorunda hissediyorum kendimi.
Bakınız, 4 Ağustos 2015 yılında resmi gazetede yayınlanan tünel işletme yönetmeliğine göre Türkiye’deki tüm tüneller kontrol edilmektedir. Bu tünellerin acil durumlarda uyması gereken kuralları anlatır. Şimdi bakın, bu maddenin son cümlesi de şöyle demektedir: “Risk raporları aylık olarak düzenlenir ve her yılın Aralık ayında taşra teşkilatı tarafından genel müdürlüğe gönderilir.” Şimdi benim burada sormak istediğim sorular şunlardır.
İlk yapılan Göcek tünelinde 950 metrede acil çıkış kapısı yokken daha sonra Karayolları tarafından yapılan Göcek tünelinde acil çıkış kapısı vardır. Sağ taraftan geçenlerin hayatı ucuzken sol taraftan geçenlerin hayatı değerli midir?
Tünel yönetmeliğine göre düzenli olarak yapılması gereken risk analiz raporları en son ne zaman yapılmıştır? Tünelin bakım ve onarım denetimi yapılır maddesi hangi sıklıkta uygulanmaktadır? Bu tünelin en son bakım, onarım ve denetimi Karayollarının kontrolü ile ne zaman yapılmıştır?
Avrupa Birliği standartları çerçevesinde tünel uyum yasaları içerisinde 1500 metrelik tünellerde her 500 metrede bir acil çıkış kapısı olması gerekirken 950 metrelik tünelin birinde çıkış kapısının olmaması sebebi nedir? Uzun zamandan beri Muğlalının sırtına bir kene gibi yapışan aldığı paralara rağmen Muğla’ya ve Muğlalılara hiçbir hizmette bulunmayan bu tünel işletmesinin devletin tünel işletme yönetmeliği kapsamındaki bütün denetimleri yapmakta mıdır?
Özellikle can güvenliğimiz kapsamında birinci derece afet, birinci derece yangın, birinci derece deprem bölgesi olan bu bölgede bu denetimlerin ne sıklıkla yapıldığını, acil çıkış kapısının olup olmadığını, varsa diğer tünellerde niçin olmadığının cevaplarını biz vatandaş olarak çok merak ediyorum. Ve de yüksek sezonda binlerce aracın geçtiği bu tünellerde olası bir afette veya bir kazada umarım canımız yanmaz.
Bir kez daha buradan tüm Muğla milletvekillerimize sesleniyorum. Bu yönetmelik kapsamında tünelin vasfının ne olduğuna dair meclise bu konuyu getirmeleri gerektiğini önemle vurguluyorum ve yapacaklarına da inanıyorum.”
